Miami

Tarih: 1 - 7 Kasım 2009

Fotoğrafçı olarak gemilerde çalışmaya başlamadan önce bir haftalık bir eğitim için Miami ye geldik, eğitimin sonunda da kimin hangi gemiye gideceği belli olacaktı.

Miami dediğime bakmayın havaalanına yakın ama Downtown dan oldukça uzaktık. Bu Amerika'ya henüz gelmemiş ve  burayı bişi sananlar, arabası olmayana hayat yok burada, ona göre bilin de gidin. Biz markete dahi gitmek istesek TEM gibi yolların kaldırımında yürüyüp gitmek durumunda kalıyorduk. İşin komiği kaldırımlarda bizden başka da yaya yoktu.

Neyse hafta sonu gelip de eğitim bitince gemiye binmeye 2 günümüz daha olduğundan ne yapıp edip Dowtown'a gidelim dedik. Malum burası Amerika herkes İngilizce konuşuyor sanıyorsun ama gel gelelim bunların hepsi İspanyolca konuşup gülüşüyor. Sahilde latin ezgileri eşliğinde dans eden amcaları da görünce Küba'da sandık kendimizi.

Bir sonraki durağımız South Beach oldu, mimarisiyle ünlü bu Miami semti Cafe - Barlar ve Sanat galerileriyle dolu, cıvıl cıvıl, rengarenk bir yerdi. Brittonun eserlerini içeren sanat galerisi mutlaka görülecekler arasında.

 Miami çok fazla zaman harcıyabildiğimiz bir yer olmadı ama çok fazla zaman harcanacak bi yer de değildi sanki. Latinleri görmek istesem Latin Amerikaya giderim değil mi, Türkleri görmek isteyen de Alamanya'ya Alamancıları görmeye gitmiyordur heralde :)